salıverme uyaracısı ne demek?

  1. (en)Releasing stimulus

releasing

  1. Serbest birakan
  2. [release] serbest bırakmak, salıvermek, koyvermek, salmak, muaf tutmak, affetmek, gösterime sokmak, yayın izni vermek, bırakmak, feragat etmek, ipoteğini çözmek, gevşetmek, deklanşöre basmak

salıverme

  1. Salıvermek işi.
  2. Tutukevine alınan bir tutuklunun, kimi yasa yargı ve koşullarına uyarak yargıç kararı ile dışarı çıkarılması.
  3. (en)Releasing.
  4. (en)Discharging, disembarkment, evacuation, letting free.
  5. (fr)Mise en liberté

salıverme faktörü

  1. (en)Release factor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

salıvermesalıverme faktörüsalıvermeksalıvermemeksalıverici faktörlersalıverilmesalıverilme sonrası yardımsalıverilmekuyaraçuyaralpuyaranuyaran genellemesiuyaran karşılık ruhbilimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın