sakaf ne demek?

1. Çatı, dam

   ... genç âlimlerin, bin bir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu.

   Ö. Seyfettin

saka

1. Saka kuşu.
2. Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse.
3. Kırsal bölgelerde sulama işlerini düzenleyen ve denetleyen kimse.
4. Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık.
5. Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, ispinozgiller (Fringillidae) familyasından, 13 cm kadar uzunlukta, sırtı kahverengi, karnı ve kuyruğu beyaz, yüzü kırmızı, kanatları kara olan, Avrupa, Kuzey Afrika ve Sibirya'da ağaçlar üzerinde yaşayan bir tür.
6. Evlere çeşmeden su taşıyan kimse.
7. Serçegillerden, başında ve boynunda kırmızı, sarı tüyler bulunan, güzel öttüğü için kafeste beslenen küçük bir kuş.
8. Ordunun gerisi, ordunun gerisinde bulunan asker takımı.
9. Bayılma. Baygınlık. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'ka)
10. Güneş. (Osmanlıca'da yazılışı: sak'a)

saka beygiri gibi

1. Bir iş uğruna birçok yere uğrayarak dolaşan kimseler için kullanılır.

Türetilmiş Kelimeler (bis)