safsata ne demek?
- Zahirde doğru, hakikatte yanlış ve yalan olan kıyas.
- Boş, temelsiz, asılsız söz
Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz.
Y. K. Karaosmanoğlu - Hezeyan, yalan, uydurma.
- Sofizm.
- Bk. aldatı
- Bk. bilgicilik
- Fallacious.
- Sophistry.
- Sophism.
- Nonsense.
- Casuistry.
- Fallacy.
- Flubdub.
- Jesuitry.
- Quiddity.
- False reasoning.
- Sophisty.
- Pettifoggery.
aldatı
- İlk bakışta inandırıcı görünmekle birlikte geçerlenemeyen ve olgulara uygun düşmeyen sav ya da çıkarım.
- Fallacy.
safsata karıştırmak
- Sophisticate.
safsatacı
- Boş, temelsiz, asılsız konuşan (kimse).
- Casuist.
- Sophist.