sadra şifa vermek ne demek?
- Gönlü, yüreği rahatlatmak, ferahlatmak
Reha Bey'e de meseleyi biraz çıtlattım. Ondan da pek sadra şifa verecek bir şeyler öğrenemedim.
Osman Cemal Kaygılı
sadrazam
- Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır
- Grand vizier.
sadrazamlık
- Sadrazam olma durumu.
- Sadrazamın makamı veya görevi.
şifa
- Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma.
- Organizmanın kendi kuvvet ve koruma sistemleriyle kendisindeki bir hastalığı yok etmesi veya hastalık yapıcı etkilerden korunmaya gayret etmesi.
- iyi olma, kurtulma
- Cure.
- Healing.
- Recovery of one's health.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.