sabahın körü ne demek?
- The wee hours, cockcrow.
sabahın köründe
- Sabahın en erken saatinde, erkenden, ortalık iyice aydınlanmadan
- In the early hours of the morning.
- At an unearthly hour.
sabahın köründe kalkmak
- Rise with the lark.
kör
- Görme engelli
- Keskinliği yeterli olmayan.
- Az aydınlık veren
- Kötü
- Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan.
- Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan.
- Duyarlığını yitirmiş
- Bk. sürme.
- Kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz.
- Hiç görmeyen ya da bütün düzeltmelere karşın iki gözündeki görme gücü, onda birden aşağı olan, bu nedenle eğitim ve öğretim etkinliklerinde görme gücünden yararlanamayan kimse.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sabahın köründesabahın köründe kalkmaksabahın kızıllığı akşamı kış eder, akşamın kızıllığı sabahı güz edersabahsabah akşamsabah ayrılıyorumsabah ayrılıyorum.sabah bulantısısabasaba maymunusaba rüzgarısabaaşiransababakörü körünekörü körüne almakkörü körüne bağlılıkkörü körüne feda olunan inançkörü körüne işe atılmakörü körüne itaatkörü körüne olankörükkörük burnukörük dilimikörkör ağkör ağaçkör alankör allaha nasıl bakarsa allah da köre öyle bakar