sızlık ne demek?
- Being without
being
- Varlık, olma, varoluş; yaradılış, yapı
- Oluş, varoluş, mevcudiyet
- Varlık
- Var olan şey
- Insan, beser
sızlama
- Sızlamak işi.
- Piercing pain.
- Tingle.
sızlamak
- Hafifçe ağrımak
- Yakınmak.
- Ache.
- Smart.
- Sting.
- Bite.
- Tingle.
- To ache.
- To smart.
- To sting.