sızıntı ne demek?
- Sızan şey
Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti.
A. Gündüz - Genellikle iltihaplanma sebebiyle deri veya mukozada beliren sıvı, akıntı.
- Akışlanların bir yarık, delik vb. dizgenin içine ya da dışına doğru istenmedik yönde gitmesi, kaçması.
- Leakage.
- Leak.
- Ooze.
- Efflux.
- Outflow.
- Creep.
- Creepage.
- Emanation.
- Escape.
- Runaway.
- Seepage.
- Dripping.
- Complaining.
- Compliant.
- Discontent.
- Dissatisfaction.
- Sth which has leaked / trickled / oozed out.
- Dribble.
- Seep.
- Tricklet.
- Leck
- Fuite
sızan
- Leaky.
sızıntı akım
- Sneak current.
sızıntı detektörü
- Leak detector.