sıtma görmemiş ses ne demek?
- Gür ve kalın ses.
sıtma
- Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya
- Alyuvarlarınsıtma asalaklarıyle bulaşmasından ileri gelen, ateş, titreme, üşüme nöbetleri ve sarılık gibi belirtilerle tanınan hastalık; bataklık iğezi, malarya.
- Malaria.
- Aguish.
- Ague.
- Intermittent fever.
- Jungle fever.
- Marsh fever.
- Malaria malarya.
- Malaria
sıtma ağacı
- Mersingiller (Myrtaceae) familyasından, her dem yeşil, genç yaprakları karşılıklı, yaşlı yaprakları almaşlı dizilişte, yaprakları kılıçsı ya da oraksı, kapsül tipi meyveleri olan, ülkemizde bazı türlerinin kültürü yapılan bir cins. Okaliptüs.
- Okaliptüs.
- Eucalyptus.
- Eucalyptus
görmemiş
- Birdenbire ulaştığı iyi duruma uymayan, görgüsüzce davranan.
- Upstart.
- Parvenu.
- Uncouth.
- Not refined.
- Unmannered.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıtmasıtma ağacısıtma asalağısıtma asılağısıtma aşılarısıtma bilimisıtma hastalığısıtma hastalığı etkenlerisıtma nöbetisıtma otusıtsıtatsıtkısıtkıyeSIsı birimlerisıabSIADHsıbagörmemişgörmemiş görmüş, güle güle ölmüşgörmemişin oğlu olmuşgörmemişlikgörmemekgörmemezlikgörmemezlikten gelmekgörmegörme açısıgörme alanıgörme alanının eşdeğer ışıklılığıgörme bozukluğu