sıralanmak ne demek?
- Sıra oluşturacak biçimde yer almak
Başımızın üzerinde tabaka tabaka yeşil sular sıralanarak yükseliyor.
H. Z. Uşaklıgil - Sıraya, düzene konulmak
Her lakırtı konuşulmuş, yapılacak şeyler sıralanmış, yalnız onları yapmak, yaptırmak kalmıştı.
M. Ş. Esendal To be arranged or arrayed in a row or rows.
To be lined up.
To be arranged or filed in a certain way.
To be listed in order.
To be enumerated.
To be classified.
Line the streets.
sıralanma
- Sıralanmak işi.
Line up.
sıralanmamak
(neg. form of sıralanmak) be arranged, line up, align, aline, range.