sıkıştıran ne demek?
Pressing, compressive.
sıkıştıraç
- Bir akışkan ya da uçunu sıkıştırarak basıncı yükseltilmiş olarak veren aygıt.
- Bir akışkan ya da uçunu sıkıştırarak basıncı yükseltilmiş olarak veren aygıt.
Compressor.
Kompressor
Compresseur
sıkıştır
[sıkıştırmak] press, constrict, compress, tighten, jam, squeeze, force, oppress, stress, astringe, bear against, besiege, bombard, bottle up, clamp, clamp down, clinch, press smb.
Close, come down on, compact, crowd, crush, dun, grind, grip, heckle, hurry.