sürekli yansımalı bakaç ne demek?
- Yansıtıcı bölümü mercek ile örtü arasında kaldığı için, konunun görüntüsünün alıcı çalıştığı vakit de izlenebildiği bakaç çeşidi.
- Continuous reflex finder (viewfinder).
- Viseur réflexe continu
sürekli
- Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî.
- Uzun süreli olarak, daima.
- Ötümlü.
- Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
- Continuous.
- Lasting.
- Constant.
- Steady.
- Enduring.
- Permanent.
sürekli acı var
- It hurts constantly
yansımalı
- Yansıtan veya yansıyan.
- Tabiat seslerini andıran seslerle yapılmış (kelime), ses yansımalı, onomatopeik.
- [yansımak] rebound, reverberate.
bakaç
- Dürbün.
- Vizör.
- Televizyon alıcısında yer alan ve alıcı yönetmeninin görünçlüğü, alıcı merceğinin kapsadığı biçimde görmesini sağlayan mercek dizgesi.
- Alıcıya bağlı ya da alıcıdan ayrı olarak kullanılan, belirli bir merceğe göre görünçlüğün nasıl göründüğünü anlamaya yarayan, değişir odaklı bir mercek dizgesi. TV
- Fin- der, viewfinder, focusing tube, optical viewfinder,.
- Electronic viewfinder, monitor finder (viewfinder.
- Sucher, Bildsucher, Motivsucher, Optischersucher,
- Elektronischer Sucher (Bildsucher)
- Viseur (optique, de mise au po- int), mültifocal, visograph, chercheur de champ,
- Viseur électronique
Türetilmiş Kelimeler (bis)
süreklisürekli acı varsürekli açındırma aygıtısürekli akımsürekli akıntısürekli akışsürekli akış sulamasısürekli asalaksürekli ateş etmeksürekli basımsüreksürek avısürekçisüresüre aşımısüre aşımına uğramıyan haksüre ayarlamasısüre bitimiyansımalıyansımalı ağyansımalı bağıntıyansımalı bakaçyansımalı gökgözleryansımalı şebekeyansımayansıma açısıyansıma çarpanıyansıma diliyansıma düzlemi