sürdürmek ne demek?
- Sürme işini yaptırmak.
- Bir durumun, bir şeyin sürmesini, olmasını sağlamak
Bugün de sürdürdüğü hizmetleri onu güvenilir kişi yapmış.
T. Dursun K - Bk. sürmek
- Keep the ball rolling.
- Continue.
- Keep on.
- Keep going.
- Maintain.
- Remain.
- Carry on.
- Keep up.
- Go ahead with smth.
- Elongate.
- Follow.
- Keep.
- Lead.
- Perpetuate.
- Persist.
- Prolong.
- Prosecute.
- Pursue.
- Support.
- Sustain.
- Wage.
- Preserve.
- Proceed.
- Resume.
- To continue.
- To carry on.
- To keep on.
- To keep sth up.
- To maintain.
- To perpetuate.
- To have sb plow (a field.
- To have sb spread / rub / smear sth on sth.
- Assimilate.
- Carry on with sth.
- Draw on.
sürme
- Sürmek işi.
- Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
- Masa ve dolapta küçük çekmece.
- Sürülerek kullanılan.
- Kirpik diplerine sürülen siyah boya, is
- Mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Çapraza alınan güreşçiyi çelme takılacak duruma getirip düşürebilmek için gerisingeri götürme.
- Mantarıgillerden ileri gelen ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı; kör, rastık, is, kurum, karamuk, karadoğu.
- Driving.
sürdürme
- Sürdürmek işi.
- Going on.
- Elongation.
- Prosecution.
- Pursuance.
- Continuation.
sürdürme damgası
- Continuation character.