sökme ne demek?
- Sökmek işi
- Pulling out.
- Tearing down.
- Unstitching.
- Removal.
- Dismantling.
- Separation.
- Detaching.
- Taking to pieces.
- Disconnection.
- Disjoining.
- Detachment.
- Disassembling.
- Dismantling breaking down.
- Demounting.
- Knock-down.
- Extraction.
- Decomposing.
- Ripping.
- Stripping.
- Raveling.
- Wreckage.
- Scrappin.
sökmek
- Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak
- Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak.
- Rüzgâr, sel, akarsu, bir şeyi yerinden çıkarmak, götürmek.
- Geçip gitmeye engel olan zorlukları atlatmak.
- Karışık bir yazıyı okumak
- Balgam vb.nin çıkması, akması kolaylaşmak.
- Ayırmak, uzaklaştırmak, vazgeçirmek
- Örülmüş, dikilmiş şeyin, örgüsünü veya dikişini ayırmak.
- Unstitch.
- Ravel.
sökme aleti
- Extractor.
sökme giderleri
- Kullanılmakta olan bir bütünün ayırma, sökülme, kaldırma giderleri.
- Take-down expenses.
- Dépenses de démontages