ruffle smb.s temper ne demek?
- Canını sıkmak, gıcık etmek, kızdırmak, sinirlendirmek
ruffle smb.s feelings
- Duygularını incitmek, kırmak
ruffle
- Devamlı davul sesi.
- Buruşturmak
- Kabartmak
- Karıştırmak
- Kırma yapmak, büzmek
- (tüylerini) kabartmak
- Rahatını bozmak, rahatsız etmek
- Kırma, fırfır, farbala
- Zihni karışma
- Patırtı, gürültü, kargaşa
temper
- Ölçülü hale getirmek
- Tadil etmek, ıslah etmek
- Yumuşatmak, hafifletmek
- Su karıştırıp yoğurmak (balçık)
- Çeliğe su vermek, çeliği kızdırıp hemen soğutarak sertleştirmek, tav vermek, tavlamak
- Kıvama getirmek
- Terslik, huysuzluk
- Mizaç, huy, tabiat
- Kıvam, karar, terkip
- Tav, bir maddenin sertlik derecesi