resim ne demek?
- Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı.
T. Buğra - Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı.
O. S. Orhon - Fotoğraf
Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı.
A. Gündüz - Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider.
Y. K. Karaosmanoğlu - Tören.
- Bir canlıresim için çizilenresimlerin her biri. TV
- Almaç görüntülüğünde, görüntülüğün üst satırdan alt satıra değin taranması sonunda oluşan görüntü
- İzleyicinin almaç görüntülüğünde gördüğü, izlediği görüntünün en ufak birimi.
- Film üzerinde çerçeve içinde yer alan fotoğraflardan her biri
- Bk. görüntü
- Bir çeşit deve yürüyüşü.
- Öğrencilere gözlem, izlenim ve imgelemleri ile duygu ve tasarımlarınıresimle anlatabilme bilgi, beceri ve yetisini kazandırmak; sanat yapıtlarını değerlendirmek için gerekli ölçüleri kavramaları konusunda onlara yardımcı olmak; boş zamanlarını yararlı biçimde geçirmelerini sağlayacak güzel bir uğraşı alanını sevdirmek amacıyla türlü okul programlarında yer alan ders.
- Picture.
- Pictorial.
- Figure.
- Drawing.
- Painting.
- Photo.
- Image.
- Illustration.
- Tableau.
- Tablature.
- Dues.
- Effigy.
- Likeness.
- Pattern.
- Valentine.
- Photograph.
- Design.
- Photo fotoğraf.
- Toll.
- Duty.
- Fresco.
- Mosaic.
- Print.
- Art of drawing or painting pictures.
- Impost.
- Ceremony.
- Plan.
- Chart.
- Drafting.
- Plotting.
- Draught.
- Graphic.
- Plate.
- Aspect.
- Device.
- Levy.
- Rate.
- Charge.
- Excise.
- Picture, frame, image, photographie image, film image, single frame,.
- Cartoon, drawing, 3-.
- Television picture (image).
- Bild, Filmbild, Einzelbild, Vollbild, Aufnahme,
- Zeichnung, "Cartoon", 3-
- Fernsehbild
- Photogramms, vue, cadre, image,
- Dessin, "cartoon",
- Image de télévision
görüntü
- Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal.
- Manzara.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal.
- Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
- Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş.
- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem
- Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıylagörüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş;görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV
resim ses aralığı
- Göstericideki pencere ile okuma kafası arasındaki uzaklıktan dolayı, bileşik bir eşlemde, herhangi bir resim ile bu resme ilişkin ses imi arasındaki uzaklık. (35 mm'lik filmde bu aralık 20 resim, 16 mm'likte 26 resimdir; yani ses imi, ilgili olduğu resimden, birincisinde 20 resim, ikincisinde 26 resim önde bulunur).
- Interval (between sound and picture), distance between the sync picture and sound on a married print, advance, sound and picture advance, sound advance, sound , track advance, sound lead, sync advance.
- Bild-Ton-Versatz, Bild-Ton-Anstad, Tonverlauf
resim ses kurgusu
- Resim - ses aralığını gözeterek yapılan kurgu; basım eşlemesine hazırlık olan kurgu.
- Picture-sound editing.
- Bild-Ton-Schnitt
- Montage image-son