represents ne demek?
- Göstermek
göstermek
- Bir şeyin etkisi altında tutulmak.
- Kanıtla inandırmak.
- Öğretmek, açıklamak.
- Yapmasını söylemek, görevlendirmek.
- Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek
- Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak.
- Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek.
- Belirtmek, anlatmak.
- Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek.
- To point.
represent
- Vekalet etmek, vekili olmak
- Tarif etmek, betimlemek
- İfade etmek
- Canlandırmak, oynamak, sahneye koymak
- Temsilciliğini yapmak
- Göstermek, tasvir etmek, resmetmek
- Anlatmak, söylemek, ifade etmek
- Taslamak, gibi göstermek
- Temsil etmek, simgelemek
- Rolünü yapmak
represent o.s. as ...
- Kendini. olarak tanıtmak: He represented himself as a genius. Kendini bir dahi olarak tanıttı.