renksiz ne demek?
- Rengi olmayan
Islak topraklardan renksiz dumanlarla beraber keskin bir toprak kokusu yükseliyor.
H. E. Adıvar - Gereği gibi rengi olmayan, solgun görünen, soluk
Bu sabah Munise biraz hasta ve renksiz uyandı.
R. N. Güntekin - Davranış ve düşünce yönünden belli bir niteliği olmayan
Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı.
F. F. Tülbentçi - (renkölçümsel anlamda)1- Birincil bir ışık kaynağı için eş erkeli ışınım rengi (x= y = z = 1 /3). 2- Nesneler için, aydınlatma kaynağının rengi.(in accepted colorimétrie sense)
- Bk. tekrenk
- Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz.
- Colourless.
- Dead.
- Drip.
- Dull.
- Toneless.
- Uncoloured.
- Colorless.
- Pale.
- Nondescript.
- Uninteresting.
- Boring.
- Faded.
- Non-descript.
- Lackluster.
- Characterless.
- Toneclass.
- Uncolored.
- White.
- Achromatic (in accepted colorimétrie sense).
- Achromatic.
- Unbunt (im farbmetrisch vereinbarten Sinne)
renksiz cam
- Colorless glass.
renksiz ekran
- Black and white display