renkli ne demek?
- Rengi olan
Narın ağacı ne kadar civelek, çiçeği ne ince, kabuğu ne renklidir.
R. H. Karay - Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan
Havaya renkli fişekler atıyordu.
P. Safa - Neşeli, canlı, ilgi çekici
Aşırı renkli ve hareketli ise onu yolculukla dengeleyin, frenleyin.
H. Taner - Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse).
- Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film.
Coloured.
Colorful.
Colourful.
Hued.
Lithochromatic.
Painted.
Staining.
Stirring.
Jazzy.
Lurid.
Lively.
Vivid.
Colo red.
Amusing.
Colored.
renkli alıcı
- Renkli televizyon yayınlarını gerçekleştiren alıcı.
- Bk. renkli almaç
Colour (ABD: color) television camera.
Farbkamera, Farbfernsehkamera
Caméra couleur
renkli alıcı lambası
Colour tube