renklendirmek ne demek?
- Bir şeyin renkli olmasını sağlamak
Arka kapak için, dünya karikatürleri için seçtiklerini istif eder, o renklendirir...
Y. Z. Ortaç - Neşelendirmek, canlılık ve hareket kazandırmak
Hintli kadın, toplantıyı renklendirmek için, herkesin kendisine bazı şeyler sormasını teklif ediyordu.
B. Felek Color.
Clothe.
Stain.
Variegate.
Salt.
Tinge.
To enliven.
To colour.
To color.
To give colour to.
To liven up.
To jazz sth up.
Colour.
renklendirme
- Renklendirmek işi.
- Kimyasal işlemlerle tek renkli pozitif görüntüde değişik renkli sonuçlar elde etme.
- Tiyatro konuşmasında tekdüzelikten kaçmak için seste tını, hız ve vurgu değişikliği yaparak konuşmaya canlılık getirme.
- Tek renkli pozitif görüntüde kimyasal işlemlerle değişik renkli sonuçlar elde etme. (Renklendirmede görüntünün saydamsız bölümleri renkli olduğu halde, saydam bölümleri değişmez). Boyamanın karşıtı.
Colorization.
Colouring.
Coloration.
Tone, toning.
Virogierung
Vivifier
renklendirme problemi
Colouring problem