rencide etmek ne demek?
- Incitmek, kalbini kırmak.
Seni rencide ettiysem özür dilerim, ben sadece bizim hassasiyetimizi anlamanı istedim.
A. Ümit - Hurt, offend, aggrieve, rasp.
rencide olmak
- Incinmek, kalbi kırılmak.
rencide
- İncinmiş, kalbi kırılmış.
- İncinmiş, kırılmış.
- Offended.
- Hurt.
- Wounded.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.