refüze etmek ne demek?
- Geri çevirmek, reddetmek.
- Refuse
geri
- Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı
- Bundan başkası
- Son, sonuç.
- Bir şeyin sona kalan bölümü.
- Geçmiş, mazi
- Hayvanda boşaltım organının dışı.
- Eksik gösteren (saat).
- Aptal, anlayışsız.
- Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval.
- Vücudun ortasından geçen çizgiyle dar açı yapan çizginin gösterdiği ve ilerinin karşıtı olan yön.
refüz olayı
- Bazı viruslara direnç gösteren hücresel reaksiyon
- Refus phenomenon
refüj
- Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım.
- Refuge.
- Traffic island.
- Island.
- Safety island.
- Safety zone.
- Pedestrian refuge.
- Traffic bland.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.