reckon on ne demek?
- Bel bağlamak, güvenmek
bel
- İşaret.
- İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
- Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi.
- Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası.
- Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer.
- Geminin orta bölümü.
- Meni.
- Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.
- Ses şiddetiyle ilgili birim.
- Vücudun göğüs ile karın bölgeleri arasında kalan kuşak kısmı.
reckon over
- Yeniden hesaplamak, hesapları gözden geçirmek
reckon among
- Hesaba katmak, dikkate almak, göz önünde tutmak
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
reckon overreckon amongreckon asreckon forreckon inreckonreckon upreckon uponreckon withreckon withoutreckrecketrecklessreckless extravagance with moneyreckless gambleronon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak