raf ne demek?
- Üstüne öteberi koymak için duvara veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha
Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu.
M. Ş. Esendal - Mobilyanın içine kitap, tabak vb. eşyaları yerleştirmek için konulan ağaçtan düz tabla.
- Bk. raf
- Diş fırçası, tarak, diş macunu v.b. nesnelerin konduğuraf.
- Console.
- Bracket.
- Stack.
- Flake.
- Crib.
- Ledge.
- Stand.
- Mental piece.
- Cupboard.
- Resource Allocation Frame.
- The airforce of Great Britain.
- Marxist and Maoist terrorist organization in Germany; a network of underground guerillas who committed acts of violence in the service of the class struggle; a successor to the Baader-Meinhof Gang; became one of Europe's most feared terrorist groups; disbanded in 1998.
- Shelf.
- Royal Air Force.
- Royal Air Force of Great Britain.
- Resource Allocation Formula.
- Reference ATN Facility.
- Rack.
- Regal
- Royal Air Force.
raf
- Üstüne öteberi koymak için duvara veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha
- Mobilyanın içine kitap, tabak vb. eşyaları yerleştirmek için konulan ağaçtan düz tabla.
- Bk. raf
- Diş fırçası, tarak, diş macunu v.b. nesnelerin konduğuraf.
- Console.
- Bracket.
- Stack.
- Flake.
- Crib.
- Ledge.
raf camı
- Dayanaklar üzerine oturtularak rafı oluşturan cam.
raf dayanağı
- Rafı yerinde tutan destek.