quite a bit ne demek?
- Epey
You've grown quite a bit. / Epey büyüdün.
They go there quite a bit. / Oraya sık sık gidiyorlar.
I haven't seen her for quite a bit. / Epeydir görmedim onu. sık sık
epey
- Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice
- Some.
- Good deal of.
- Great many.
- Not a little.
- Goodish.
- Tidy.
- Quite.
- Well.
- Great deal of.
quite a character
- Tipik bir kişilik
quite a few
- Epeyce
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
bit
- Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus).
- Sayısal belleklerde en küçük bellek ölçüm birimi.
- Ler takımına bağlı böceklerin genel adı. (Yarımkanatlılar, kınkanatlılar ve eşkanatlıların birçoğu, ısırıcıbitler takımı türlerininse tümü için için yinebit terimi kullanılır. bk. köpekbiti, buydaybiti, yaprakbiti,bitler, başbiti, giyimbiti, kasıkbiti v.b.)
- Bk. ikil
- Bir gece yiyecek yemek.
- Bkz. bite
- Louse.
- Headlouse.
- Cootie.
- The part of a bridle, usually of iron, which is inserted in the mouth of a horse, and having appendages to which the reins are fastened.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
quite a characterquite a fewquite a long timequite a walkquite a whilequitequite afieldquite anotherquite bigquite differentquitquit of chargesquit oneselfquit scoresquit the sceneaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık