put on the ropes ne demek?
- Boks maçında zor durumda kalan boksörün ringi çevreleyen iplere yaslanması, zor durumda kalmak. Örnek: Maç öncesi övünerek güç gösterisi yapan ünlü boksör maçı iplerde bitirdi ve yenildi.
put on the brakes
- Frenlere asılmak
put on the dog
- Övünmek
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
put on the brakesput on the dogput on the feedbagput on the lineput on the mapputput a ban onput a bold face onput a bridle onput a call throughput a collar onput a crimp input a jerk in itput a jinx onput a mask onpupuanpuan alıcı oyunpuan almapuan cetvelionon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak