put on the ropes ne demek?

  1. Boks maçında zor durumda kalan boksörün ringi çevreleyen iplere yaslanması, zor durumda kalmak. Örnek: Maç öncesi övünerek güç gösterisi yapan ünlü boksör maçı iplerde bitirdi ve yenildi.

put on the brakes

  1. Frenlere asılmak

put on the dog

  1. Övünmek

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

put on the brakesput on the dogput on the feedbagput on the lineput on the mapputput a ban onput a bold face onput a bridle onput a call throughput a collar onput a crimp input a jerk in itput a jinx onput a mask onpupuanpuan alıcı oyunpuan almapuan cetvelionon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın