pusula noktası ne demek?
- Compass point
compass
- Erişmek
- Etrafını dolaşmak
- Şamil olmak, kapsamak
- Çevirmek, sarmak, kuşatmak
- Başarmak
- Kavramak, anlamak
- Gizli plan kurmak.
- Pusula
- Pergel
- Çevre
pusula
- Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup, tezkere
- Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt.
- Oy pusulası.
- Bir çemberin özeğindeki bir iğne üzerine oturtularak yatay düzlem içinde erkince dönebilen ve çemberin çevresindeki dereceler üzerinde yön gösteren bir mıknatıs iğnesi.
- Bir çemberin özeğindeki bir iğne üzerine oturtularak yatay düzlem içinde erkince dönebilen ve çemberin çevresindeki dereceler üzerinde yön gösteren bir mıknatıs iğnesi.
- Compass.
- Chit.
- Note.
- Scrip.
pusula dolabı
- Binnacle.
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pusulapusula dolabıpusula eğilme ibresipusula gönderpusula hatasıpusula ibresipusula iğnesipusula kartıpusula kerterizipusula mihveri eksenipusupusu kuran kimsepusu kurmakpusu yeripusucunoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu