purer ne demek?
- Daha saf
- Saf, arı, katıksız, pak, katışıksız, katkısız, salt, temiz, lekesiz, namuslu, sade, sırf, teorik, kuramsal, safkan
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
More.
Over.
Still.
Only.
pure
- Halis, has, temiz
- Saf, safi, som
- Kusursuz, lekesiz
- Nazari, tatbikatsız
- İffetli, namuslu, masum
- Katıksız, pak, katışıksız
pure and simple
- Bal gibi