protracted ne demek?
- Uzun süren
- Sürüncemeli
- Uzatmalı, müzmin
- İletki ile çizilmiş
uzun
- İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı.
- Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
- Ayrıntılı, derinlemesine
Long.
Tall.
Lengthy.
Extended.
Prolonged.
Maxi.
Far-off.
protract
- İleriye doğru germek
- Uzatmak
- Küçük ölçekle kopyasını veya planını yapmak
- İletki ile çizmek
- Süresini uzatmak
protractible
- Ölçekli çizilebilir