progesteron taşıyıcı protein ne demek?
- Kanda progesteronu taşıyan bir glikoprotein.
- Progesterone binding protein.
progesteron
- Corpus luteumdan salgılanan ve döllenmiş yumurtanın uterusa yerleşmesi için uterusa etki eden steroit bir hormon.
- Sarı cisim, plasenta ve az miktarda böbrek üstü bezi kabuğundan salınan, gebeliğin devamından ve meme bezi gelişiminden sorumlu steroit yapılı hormon.
- [Progesteron (das) ] progesterone, progestin, female sex hormone that induces changes in uterus and maintains pregnancy (Physiology).
- Progesterone.
- Progestérone
progesteron hormon anologları
- Doğal progesteronlardan farklı kimyasal yapıda olmasına rağmen progesteron etkinliği gösteren maddeler, progestin analogları.
- Progestational hormone analogs.
taşıyıcı
- Taşıma işini yapan kimse veya şey.
- Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, hamal.
- Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör.
- Para karşılığında yük taşıyan kişi.
- Gölge oyunu tasvirlerini vedonatımlıklarını taşıyan kişi.
- Büyük ölçekteki tepkime sisteminde katalizörü desteklemek (tutmak) üzere kullanılan diatome toprağı gibi nötral bir madde.
- Kromatografide analizlenecek ve ayrılacak uçucu karışımı kromatografik kolonada sürüklemek amacı ile kullanılan gaz.
- Kimyasal veya biyolojik araştırmalarda radyoaktif iz atomları içeren maddenin radyoaktif olmayan atomlarından oluşmuş madde.
- Vitamin ve mineral gibi çok küçük miktarlardaki etkin maddelerin yemlere bağdaşık olarak karıştırılabilmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanılan kepek, nişasta gibi yenebilir dolgu maddeleri.
- Özgün besin maddelerinin, metabolitlerin, iyonların veya proteinlerin zardan geçişini sağlamak için bir zara yerleşmiş olan proteinler.
protein
- Canlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, Yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan karmaşık yapılı doğal madde
- Bk. önbesi
- Canlıda yapı elemanı, hormon, enzim, elektron ya da madde taşıyıcısı, desteklik gibi görevleri yapan, amino asitlerin birbirlerine peptit bağlarıyla bağlanması sonucu oluşan, polipeptit dizilerinin tek başlarına ya da diğer moleküllerle birleşerek ipliksi, tabakalı ya da küresel şekillerde (primer, sekunder, tersiyer, kuaterner yapı) bulunabilen, tüm hücre faaliyetlerine katılan bir biyopolimer grubu.
- Amino asitlerin peptit bağlarıyla bağlanmasıyla oluşan, karbon, hidrojen, oksijen, azot ve kükürt içeren, globuler veya fibröz yapıya sahip, bütün canlılar için önemli yapısal ve fonksiyonel işlevleri olan makromoleküller. Genellikle peptit bağıyla bağlanmış 100'den fazla amino asit içeren ve molekül ağırlığı 10 kDa'dan fazla olan peptitler için kullanılır.
- Lat. Tıb: Albüminli besleyici madde.
- Doku hücrelerinin esas yapı unsurlarından birini oluşturan, aminoasit birleşmesinden oluşmuş azotlu bileşikler grubuna ait herhangi bir madde.
- Body now known as alkali albumin, but originally considered to be the basis of all albuminous substances, whence its name.
- Large molecule composed of one or more chains of amino acids in a specific order; the order is determined by the base sequence of nucleotide in the gene coding for the protein Proteins are required for the structure, function, and regulation of the body's cells, tissues, and organs, and each protein has unique functions Examples are hormones, enzymes and antibodies.
- Large biomolecule composed of one or more chains of amino acids in a specific order Proteins are required for the structure, function, and regulation of cells, tissues, and organs.
- Large, complex molecule composed of amino acids The sequence of the amino acids, and thus the function of the protein, is determined by the sequence of the base pairs in the gene that encodes it Proteins are essential to the structure, function, and regulation of the body Examples are hormones, enzymes, and antibodies.