prize ne demek?
- Ödül
- Çok istenilen şey
- Çok değer vermek
- Ganimet almak
- Ödül olarak verilen
- Ödül kazanan
- Paha biçmek, kıymet takdir etmek
- Mükemmel
- Kaldıraçla kaldırmak
- Ganimet almak
- Zaptetmek
- Manivela ile kaldırmak veya açmak
- Ganimet prize court savaş ganimetleri mahkemesi.
ödül
- Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
- Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat.
- Çeşitli ülkelerde başarılı sinema çalışmalarını değerlendirmek için verilen armağan. TV
- Çeşitli ülkelerde başarılı televizyon çalışmalarını değerlendirmek amacıyla verilen armağan.
- İyi bir çalışma, üstün bir başarı gösteren öğrenci, öğretmen ve yöneticilere verilen armağan.
- Award.
- Prize.
- Reward.
- Guerdon.
- Premium.
prize bond
- Tahvil
prize competition
- Ödüllü yarışma