pressurize ne demek?
- Tazyik altında tutmak
- Baskı yapmak
- Uçak basıncını ayarlamak
- Basınç altına almak
tazyik
- Sıkıştırma, darlaştırma
- Basınç.
- Manevi baskı, zorlama, zarara sokma
- Bk. basınç
- Daraltmak, sıkıştırmak.
- Pressure.
- Compression.
- Coercion.
- Push.
- Plenum.
pressurized
- Basınçlı
- Tazyikli
pressurized cooking
- Basınçlı pişirme