pressentiment ne demek?
- Önsezi
önsezi
- Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, altıncı duyu veya his
- Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması, doğru sayılması.
- Temellendirilemeyen duygu. Verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması, doğru gibi sayılması. Yeni felsefede Jabobi ve Friesönseziyi, duyulurüstü olanın duyusu olarak, deneyle sınırlı bilmenin karşısına koymuşlardır.
Hunch.
Intuition.
Presage.
Prescience.
Foreknowledge.
Pressentiment.
Sixth sense.
pressed
- Press
- Sıkışmış
- Bastırılmış
- Sıkışık, sıkışmış, ütülenmiş, preslenmiş, sıkıştırılmış
pressed caviar made of mullet roe
- Botarya