prematurely ne demek?
- Mevsimsiz
- Zamanından önce
- Erken
mevsimsiz
- Zamanı iyi seçilmemiş, uygun zamanı gelmeden olan veya yapılan
- Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga.
- Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç.
- Premature.
- Untimely.
- Ill-timed.
- At the wrong time.
- Prematurely.
- Too early.
- Ill- timed.
premature
- Bkz. prematüre
- Vaktinden evvel olan veya gelişen
- Mevsimsiz
- Erken doğan
- Erken, zamanından önce, vakitsiz
premature adrenarche
- Erken adrenarş