predicative ne demek?
- Tasdik edici, doğrulayıcı
- Doğrulayıcı, yüklemi oluşturan
tasdik
- Doğrulama.
- Onay, onaylama.
- Bk. evetleme
- Onay. ~ etmek: onaylamak.
- Doğruluğunu kabul etmek. Bir kararın nizama, şeriata, kanuna uygun olduğunu kabul edip imzalamak. (Bak: Dimağ)
- Okay.
- Validation.
- Acknowledgment.
- Sanction.
- Affirmation.
predicatively
- Yüklem olarak
predication
- Hüküm, yükleme