predicament ne demek?

  1. Kötü hal, bela
  2. Halet, durum, vaziyet
  3. Tatsız durum, çıkmaz
  4. Kötü durum
  5. Kategori

kötü

  1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
  2. Zararlı, tehlikeli.
  3. Korku, endişe veren
  4. Hoşa gitmeyen.
  5. Kaba ve kırıcı
  6. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
  7. İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
  8. İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
  9. İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
  10. (en)Corrupt.

predicable

  1. Önermede hüküm ve isnadı mümkün olan
  2. İddia edilebilir
  3. İddiası mümkün olan herhangi bir şey
  4. İddia edilebilir şey

predicant

  1. Vaiz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

predicablepredicantpredicatepredicate adjectivepredicate constant
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın