predate ne demek?
- Erken tarih atmak
- Daha önce gelmek.
- Erken tarih atmak, geçmiş tarihle yazmak, önce gelmek, eski tarihle yazmak
erken
- Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
- Sabahın ilk saatleri.
- Before time.
- Premature.
- Matutinal.
- Soon.
- Betimes.
- Early.
predation
- Saldırıp parçalama, yırtıcılık.
predator
- Bkz. predatör
- Yırtıcı kimse veya hayvan
- Yağma eden kimse.
- Yırtıcı hayvan