precedence ne demek?
- Önce gelme
- Üstünlük
- Önce vaki olma
- Öncelik, öncelik sırası
- Önce olma
önce
- Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
- İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
- Prior.
- First.
- In advance.
- Firstly.
- Prior to.
- Early.
- Before.
- Back.
precedency
- Öncelik
precedent
- Emsal, numune, örnek
- Evvelce vaki olmuş ve tekrar vuku bulması hak veya adet olan şey
- Teamül, yapılageliş.
- Geçmiş örnek, örnek olay
- Önceki.