pratik ne demek?
- Teoriye dayanmayan, davranış ve uygulama ile ilgili olan, kılgılı, uygulamalı, tatbikî, amelî.
- Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı.
R. N. Güntekin - Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül.
- Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin, kurallarının uygulanışı, kılgı, uygulama, tatbik, ameliye.
- Uygulamalı
- Pragmatic.
- Application.
- Practical experience/skill/knowledge.
- Capable of being put into practice in everyday life.
- Useful.
- Down-to-earth.
- Sensible.
- Putting into practice.
- Practical experience / knowledge / skill.
- Down- to-earth.
- In- service training.
- Practical.
- Handy.
- Convenient.
- Applied.
- Businesslike.
- Rough-and-ready.
- Practice.
- Praxis.
- Experience.
- Functional.
pratik bir valiz seti görmek istiyorum.
- Practical: i would like to see a practical set of luggage.
pratik dersler
- Bk. uygulamalı dersler