por ne demek?
- Gözenek
- Ter kanalının deri yüzeyinde dışa açılan ve papil hattı üzerinde bulunan ağzı, gözenek.
- Çekirdek kılıfı üzerinde sitoplâzma ile nükleoplâzma arasında ilişkiyi sağlayan, sekiz çevresel granül ile bir merkezî tıkaca sahip özelleşmiş delik yapısı; halkasal lâmellerdeki benzer yapılar.
- Böcek yumurtası kabuğunda solunuma yarayan delik şeklindeki yapı.
- Biyolojik yapılardaki, çeşitli görevleri olan farklı çaplardaki delikler.
- Gözenek.
- Porus, pore.
- Pore.
- Prep. for, in order to; on behalf of; because of; by; via, by way of; to; at; after; around; along.
gözenek
- Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri.
- Pencere.
- Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.
- Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame.
- Güneş yüzeyinde görülen küçük yuvarlak, kara lekelerden her biri.
- Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu süngerimsi görünüş.
- Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame.
- Ağaç türüne göre büyüklüğü değişebilen, işlenmiş kereste üzerindeki küçük girintiler.
- Bir özdek kütlesi içindeki mini ölçekte oluklardan her biri.
- Bk. por.
por aralığı
- Toprağın parçacıkları arasındaki açıklık.
- Pore space.
- Escape de pore
por hücresi
- (Yun. poros: kanal; kytos: boşluk) Süngerlerde, vücut dış duvarında bulunan ve suyun içeri girmesini sağlayan özel hücreler. Porosit.
- Süngerlerde, vücut dış duvarında bulunan suyun içeri girmesini sağlayan özel hücreler, porosit.
- Pore cell.
- Porezelle
- Cellule pore