picket ne demek?
- Gözcü dikmek
- Nöbetçi dikmek
- Kazıklarla çevirmek
- Grev gözcülüğü yapmak
- Kazığa bağlamak
gözcü
- Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse.
- Gözetmen.
- Göz bilimci.
- Watchman.
- Observer.
- Look-out.
- Lookout.
- Spotter.
- Picket.
- Usher.
picket boat
- Istimbot
picket fence
- Tahta parmaklık, daraba