pişkince ne demek?
- Biraz pişkin.
- Pişkine yakışır biçimde.
biraz
- Bir parça, çok değil
- Kısa bir süre için
- Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
- Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
- Some.
- Tolerable.
- Little.
- Somewhat.
- Something of.
- Awhile.
pişkin
- Yüzsüz
- Gereğince pişmiş.
- Saygısızca davranarak işini yürüten
- Çabuk pişen, pişeğen, pişek.
- Girgin
- Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun
- Ripe.
- Hard-boiled.
- Hard-nosed.
- Brazenfaced.
pişkinlik
- Pişkin olma durumu veya pişkince davranış
- Indifference to criticism.