pervaz ne demek?
- Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım.
S. F. Abasıyanık - Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça.
- Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası.
- Uçuş.
- (Mimarlık) Kapı ve pencerelerde silmeli kenarlık.
- Kapı, gömme dolap, pencere v.b. işlerde taşıyıcı çerçeve ile duvarın üzerine tutturulan tahta.
- Bk. pervaz
- Kanat açmak, uçmak. Uçan, uçucu.
Bead.
Cornice.
Molding.
Moulding.
Fringe.
Cincture.
Cyma.
Dressing.
Jamb.
Reveal.
Ribbon.
Shelf.
Sill.
Wale.
Wheal.
Border.
Band.
Architrave.
Casing.
Edging.
Frame.
Framing.
Jamb shaft.
Kerb.
Curb.
Brim.
Back fillet.
Slatting.
Slat.
String course.
Board.
Line border.
Verschalung
Baguette
pervaz
- Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça.
- Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası.
- Uçuş.
- (Mimarlık) Kapı ve pencerelerde silmeli kenarlık.
- Kapı, gömme dolap, pencere v.b. işlerde taşıyıcı çerçeve ile duvarın üzerine tutturulan tahta.
- Bk. pervaz
- Kanat açmak, uçmak. Uçan, uçucu.
Bead.
Cornice.
pervaz taşı
Jambstone.
pervaze
- Kır gezisi için hazırlanan yemek.