pervasızlık ne demek?
- Çekinmezlik, sakınmazlık, korkusuzluk
Yemek saatinde, evimizin yirmi yıllık alışkanlığına meydan okuyan bir pervasızlıkla ben kapı çalıyordum.
Y. Z. Ortaç - Derring do.
- Recklessness.
pervasız
- Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan, biperva
- Çekinmez, sakınmaz, korkusuz (kimse)
- Fearless.
- Daring.
- Gutsy.
- Reckless.
- Careless.
- Devil-may-care.
- Bluff.
- Daft.
pervasızca
- Pervasız bir biçimde, çekinmeden, sakınmadan
- Baş bodoslaması gagayı andırır biçimde yapılmış ticaret yelkenlisi, gagalı.
- Carelessly.