perdeleme ne demek?
- Perdelemek işi.
Kör duman yamaçlara kadar inmiş, etekteki bahçelerin kavak ağaçlarını da perdelemeye başlamıştı.
Tarık Buğra - Bir oyuncunun rakip oyunculardan birinin topu almasına engel olmak amacıyla önünde bulunmak işi.
- Bir oyuncunun, arkadaşının sayı yapmasını kolaylaştırmak amacı ile, bunu önlemek isteyen karşı takım oyuncusunun hareketini, ona dokunmadan kısıtlaması.
- Bk. bürgüleme
- Bk. engelleme.
- Screen.
- Screening.
perdelemek
- Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek.
- Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek.
- Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek.
- To curtain.
- To conceal.
bürgüleme
- Bir mıknatıssal ya da elektriksel alanın bir bölge içindeki etkisini bir metal bürgü ile kesme.
- Bir öğecik çekirdeğinin dış yörüngelerde dolanan aksicikler üzerindeki etkisinin aradaki eksiciklerle engellenmesi.
- Screening.
- Abschirmung, Schirmung
- Effet d'écran
perdelemek
- Bir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek.
- Bir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek.
- Basketbolda rakibin önüne geçerek top almasını engellemek.
- To curtain.
- To conceal.
perdelememek
- (neg. form of perdelemek) curtain.