perde ne demek?
- Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü
Perdeleri nasıl kendi eliyle pencerelere taktığını ... düşündü.
Y. K. Karaosmanoğlu - Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey.
- İki yeri birbirinden ayıran bölme
Duvarın önüne çekilen tahta perdeye yapıştırılmış ilanlara bakıyordu.
M. Ş. Esendal - Seste pes perde
Sonra da ince ve çok acıklı bir perdeden şarkı söylemeye başladı.
A. Mithat - Doğruyu görmeye engel olan şey.
- Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi.
- Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer.
- Katarakt.
- Telli çalgılarda klavye üzerinde notaların yerlerini belirlemek amacıyla bölümlenmiş ve parmakla basılan aralık.
- Bk. bürgü
- Bk. ana perde
- Bk. bölüm perdesi
- Salonunda, görünçlükle, görüntülükle salonu ayıran, açılır kapanır örtü.
- Bk. görüntülük
- Bk. titrem
- Kurbağa ve su kuşlarında ayak parmakları arasındaki deri.
- Kapı, pencere gibi yerlere asılan veya iki yeri birbirinden ayıran, görünmeğe mani olan şey.
Curtain.
Screen.
Cloak.
Episode.
Cataract.
Tone.
Blind.
Cover.
Drapes.
Pall.
Pitch.
Shade.
Partition.
Act of a play.
Diaphragm.
Membrane.
Veil.
Drape.
Drapery.
Movie screen.
Cataract in the eye.
Shield.
Mask.
Blinding.
Hanging.
Apron.
Sunblind.
Light baffle.
Sunshade.
Sheeting.
Sheet.
Web.
Drop.
Fret.
Vorhang, Proszeniumsvorhang
Rideau
Membrane
bürgü
- Baş örtüsü.
- İnce perde.
- Çarşaf.
- Atkı.
- Bir aygıtı ya da bir yeri mıknatıssal ve elektriksel alanlardan yalıtmak için kullanılan demir engel.
- Üzerine görüntü düşürmeye yarayan kumaş, cam ya da ışılışıldar düzlem gereç.
- Çarşaf, atkı.
Screen.
Schirm
Écran
perde açmak
- Gölge oyunu dilinde gergiyi kurmak.
perde anten
Curtain antenne