percipient ne demek?
- İdrak yeteneği olan
- Anlayışlı, idraki keskin
- Anlayışlı kimse
- Algılaması güçlü
- Çabuk kavrayan
idrak
- Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme
- Erişme, ulaşma.
- Algı, algılama
- Dış dünyanın uyarısı ile meydana gelen fiziksel duygunun zihinsel yorumu.
- Anlayış. Kavrayış. Akıl erdirmek. Fehim. Yetiştirmek.(Maalesef insanlar teavün sırrını idrak edememişler, hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar! İ.İ.)
- Cognizance.
- Cognition.
- Comprehension.
- Understanding.
- Attainment.
percipience
- Sezme
- İdrak, anlayış
percidae
- Bk. levrekgiller
- Levrekgiller.
- Percidae