peck of trouble ne demek?
- Püsküllü bela
püsküllü
- Püskülü olan, püskül takılmış olan
- Tasseled.
- Tasselled.
- Tufted.
peck of troubles
- Bir yığın dert
peck
- Kilenin dörtte biri miktarında bir hacim ölçü birimi, 0,009 metre küp
- Kayda değer miktar, büyük bir miktar.
- Gagalamak
- Gaga ile vurarak delik açmak
- Gaga ile toplamak
- Sivri uçlu bir şey ile çabuk çabuk vurmak
- Gagalama
- Sivri uçlu bir şey ile vuruş
- Gagalamak, azar azar yemek, sivri bir şeyle vurmak
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
trouble
- Istırap, dert, keder, bela
- Başını ağrıtmak, eziyet vermek
- Zahmet vermek, canını sıkmak
- Rahatsız etmek, tedirgin etmek
- Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
- Zahmet etmek
- Üstünde durmak, dikkat etmek
- Üzülmek, telaşlanmak
- Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
- Sıkıntılı şey, mesele
Türetilmiş Kelimeler (bis)
peck of troublespeckpeck atpeck at smbpeck at smb.peck orderpeckerpeckingpecking orderpeckishPECAMpecanpecan piepeccablepeccadilloofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak