peak concentration ne demek?
- Doruk konsantrasyon
doruk
- Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika.
- En üstün başarı düzeyi
- Bir dağın en yüksek yeri.
- İktisadi konjonktürdeki genişlemenin en üst noktaya ulaşması, diğer bir ifadeyle genişlemeden tekrar daralmaya geçişi gösteren dönüş noktası. krş. dip
- Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevindorukta türevi sıfır olur.
- Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
- Tepe, en yüksek yer, uç, zirve.
- tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz
- Kibirli.
- Summits.
peak
- Sivri tepe, dağ zirvesi, zirve
- Doruğa ulaşmak, zirveye çıkmak, tepeye ulaşmak.
- Eriyip zayıflamak.
- Sırığın ucunu serene yaklaşacak vaziyette dik durdurmak.
- Can alacak nokta, en mühim nokta, en başarılı zaman
- Gizin cundası, yelkenin çördek yakası
- Demirin tırnak ucu
peak clipper
- tepe kırpıcı
- Tepe kırpıcı
concentration
- Sıvının buharlaşarak yoğun hale gelmesi
- Toplanma, toplama
- Zihni bir noktaya toplama
- Yoğunlaşma, koyulaşma, kesafet
- Yoğunlaşma, konsantrasyon
Türetilmiş Kelimeler (bis)
peakpeak clipperpeak detectorpeak envelope powerpeak excursionpeak factorpeak hourpeak levelpeak limiterpeak loadpeapea aphidpea flourpea gravelpea greenconcentrationconcentration areaconcentration campconcentration cellconcentration gradientconcentration of attentionconcentration of capitalconcentration of labourconcentration of powersconcentration of riskconcentratingconcentrateconcentrate by boilingconcentrate fish solutionconcentrate for infusionconcentrate for injection