paylaşacak kozu olmak ne demek?
Have a bone to pick with smb., have a crow to pluck, have a rod in pickle for smb.
paylaşan
Swinging.
paylaş
[paylaşmak] share, share out, go shares, divide, split, divvy, divvy up, cast in, double up, double up on, partake, participate of, go snacks, whack up.
koz
- Ceviz.
- İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt.
- Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı
- Karşısındakini alt edecek etkili şey.
- Bk. ceviz
Trump.
Trump card.
Ammunition.
Walnut.
Card up one's sleeve.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.