patavatsızlık etmek ne demek?
- Patavatsız bir biçimde davranmak.
Affedersiniz; galiba patavatsızlık ettim, böyle konuşmamalıydım.
O. Aysu Shoot off one's mouth.
patavatsızlık
- Patavatsızca davranış.
Tactlessness.
Disrespect.
patavatsız
- Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen (kimse)
Tactless.
Plainspoken.
Politically incorrect.
Indiscreet.
Thoughtless.
Blunt.
Headfirst.
Headlong.
Gauche.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.